ELMANIN HİKÂYESİ
Bir küçük cansız çekirdekle başladı elmanın hikâyesi
“Cansız gibi görünen bir küçük çekirdek”
Kaç milyon yıl önce, bilen yok
Dünyaya nasıl indiğini yahut yerden ilk olarak nasıl fışkırdığını gören de yok, işiten de
Milyonlarca kez ağaç oldu, milyonlarca kez çekirdek
Bir o kadar da meyve, yaprak ve çiçek oldu bu küçücük cansız şey
Ne tükendi, ne eskidi, ne de tadından ve kokusundan bir şey kaybetti
Öldü ve dirildi nesiller boyu Toprağa ölü girdi, onda hayat buldu
Bir avuç kara toprak, tonlarca meyveye dönüştü esrarengiz bir şekilde
Gün ışığı elma yapraklarından içeri doğru süzülürken, ne yapacağını biliyor gibiydi
Rüzgâr da öyle
Yağmur, topraktan köklere sızarken aşina bir vatan buldu
Ve bir minik çekirdekle kurulan binada fabrikalar çalışmaya başladı:
Sessiz, sedasız
Nakış nakış çiçekler işlendi, binlerce yaprak dokundu haftalar boyu
Kimse tezgâhların gürültüsünü işitmedi
Bu arada ağaç, sayısız misafirlere kucak açtı Hepsini Rabbinin izniyle doyurdu
Gün geldi, meyveler belirmeye başladı dallarda
Birer, ikişer, beşer, onar--derken yüzer yüzer
Toprak coştukça coştu
Kendisinde olmayanı verir gibiydi ağacın elleriyle
Oysa verdikleri, kendisinin değil, ölüden diriyi çıkaran bir gizli gücün eserleriydi
Toprak, su, ışık ve hava, rahmet meyveleri olarak dizildi yüzlerce dalda
Her bir meyvede, bir insanın bir günlük C vitamini ihtiyacı depolandı
Besin değeri kaybolmasın diye, incecik bir kabukla sıkı sıkıya sarılıp ambalajlandı her bir meyve tek tek
Görenlerin iştahını açsın diye hoş bir parfüm sürüldü
Boğazdan kolayca geçsin diye tatlandırıldı, sulandırıldı
Fabrikalar sessiz sedasız çalıştı günler, haftalar ve aylar boyunca
Ağacın yanı başından geçenler, o anda binlerce meyveye toprağın derinliklerinden nelerin çıkarılıp ulaştırıldığını fark etmediler
Yaprakların topladığı gün ışığının, gözeneklerden içeri süzülen hava zerrelerinin içeride nasıl işlediklerini kimse görmedi
Bir bahçede binlerce fabrika gece gündüz çalıştı da kimse farkına bile varmadı
Günün birinde, dolu dolu ellerin kendisine uzandığını gördü insan
Eller, uzattığını taşıyamıyordu
O da elini uzattı
İncitmeden aldı kendine uzatılanı
Görünmeyen bir ikram Sahibinden gönderilen hediyeyi öptü, kokladı uzun uzun
Bir yüce ismi andı sessizce
Ve bir şükür sundu kalbinin derinliklerinden
Kendisinden istenen fiyat da bundan fazlası değildi.
Ümit Şimşek
|