Ana Sayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Mail 

     
   
   
YEMEKLER
Üye Girişi
En Çok Gezilenler
Kırmızı Mercimek Ezmesi Salatası
Bu leziz salatayı özel arkadaş menüsü için hazırlamıştım. Mercimek köftesine benzeyen bu salatayı denediğinizde vazgeçemeyeceğinizi düşünüyorum. Özellikle yoğurtlu sosu ile yaz..
Nişastalı Börek
Bu böreği bayram sabahı kahvaltı için misafirlerime yapmıştım. Sıcacık ikram edebilmek için sabah erkenden kalkıp yapmıştım. İkinci kez yapışımda yine misafirlerime, ama bu sefer...
Kağıt Kebabı
Bir yemek kağıda sarılıp, fırına girince bu kadar mı güzel olur? Bu kadar mı enfes kokar diyorum ve başka..
Bize Ulaşın
Şiir
Göçmen Kuşlar
21.1.2011 - 21:03

 

Göçmen Kuşlar

Hançerlenmiş çatal yürek iki baş

Baş başa vermişler konuşmuyorlar

Yetimce gözlerden savruluyor yaş

Yağıyorşarıda içli içli kar

Çatal yürek hançerlenmiş bir çift baş

 

Bir kuş kör kafeste babasız kalır

Kavrulur bir serçe anasızlıktan

Ah gülmeyen gözler yollarda kalır

Dökülür yaşları vefasızlıktan

Bir kuş kör kafeste babasız kalır

 

Yataklar küf gibi zindan kokuyor

Küsmeler küsmeler ve barışmalar

Bir dost yüreğimde sevgi dokuyor

Ayrılık gözyaşı son sarılmalar

Yataklar küf gibi zindan kokuyor

 

Herkesle gülünür fakat çilelim

Ağlanmaz herkesle unutma bunu

Dostluk yemininin üstünde elim

Bölmez mi bölmez mi hasret uykunu?

Ve gülmek ki tokat tokat çilelim

 

Kadehler dolusu baldıran zehri

Gördün, göz kırpmadan nasıl içilir

Bilirsin haldaşım bu zalim şehri

Burada dirilere kefen biçilir

Korkusuz içilir baldıran zehri

 

Bak körpe ceylanlar nasıl vurulur

Zalim avcı gezer bizim bağlarda

Ceylanları vuran eller de kurur

Bir parça kırmızı kir kalır karda

Yavru ceylanlar bak nasıl vurulur

 

Hangi dost dikmişti şu tomurcuğu

Bağrımın içinde göverip duran

Ey kara günlerin dertli çocuğu

Senin nabzın mıdır ranzamda vuran

Söyle kim dikmişti şu tomruğu

 

Ne açmaz gül imiş ah şu bahtımız

Ağarsa mı ola kıpkırmızı tan

Yad elde kuruldu payitahtımız

Hüzün sarayında bir garip sultan

Ne açmaz gül imiş ah şu bahtımız

 

Artık güneşlerde kara doğuyor

Geçmiyor umudu vuran zamanlar

Hayat yıldırıyor hayat boğuyor

Bilmem kimin için çalıyor çanlar

Güneşler de artık kara doğuyor

 

Bu yağmur bu yağmur niçin yağar ki

Görmez mi bir çift göz suluyor yeri

Vurulanlara su sunma be saki

Kavrulsun garibin yansın yüreği

Bu yağmur bu yağmur niçin yağar ki

 

Her seher uzaktan bir horoz sesi

Ne çılgın yalıyor parmaklıkları

Esiyor Yusuf’un kutlu nefesi

Yıkıyor Züleyha kara duvarı

Iraklardan yanık bir horoz sesi

 

Gel yaralı serçem küsme bahtına

Vurma kayalara allı başını

Anka kuşu olsan geçmem tahtına

Bir sen kaybetmedin can yoldaşını

Yaralı serçem gel küsme bahtına

 

Ey kara çayımın buğulu kiri

Kıvrıla kıvrıla nere gidersin

Ötelerden eğer sorarsa biri

Bırakmadılar da gelmedi dersin

Kara çayımın ey buğulu kiri

 

Mahpus ranzam soğuk yüzüne senin

Sahte gülüşleri tercih ederim

Meftunu olmuşum demir kefenin

Sende yaşar, sende ölüp giderim

Mahpus ranzam soğuk yüzüne senin

 

Gece yine kustu bütün kinini

Her saniye can çek, kıvran, sabah et

Efendi, demirbaş kabul et beni

Mevcut listesinin başına kaydet

Gece yine kustu bütün kinini

 

Derde sevdalıyım derde vurgunum

Bu sevda düşürür eline cânâ

Hep sürüklenmekten inan yorgunum

Niye kattın gittin seline cânâ

Perişan dağınık ve de bozgunum

 

Ne çare düşşüm diline cânâ

Eyyub’um Yusuf’um hadi Mecnun’um

Amma dayanamam yeline cânâ

Yanmış vurulmuşum, meftun olmuşum

Saçlarının bir tek teline cânâ

 

Yüklenme bu denli kurban olayım

Yetmez mi savurdun külüne cânâ

Derde sevdalıyım derde vurgunum

Yerine varmamış dileklerimi

Götürün melekler n’olur götürün

 

Soldurmayın açmış çiçeklerimi

Mevla’dan dertlere derman getirin

Yerine varmamış dileklerimi…

Bütün umutların bittiği yerde

Hayret ölüler de volta atarmış

İnanmazsan civan bak yarıver de

Gönül mezarımda kimler yatarmış

Göster can alıcı o melek yerde

Doğduğum yerlerde vurgun mu oldu?

Sular mı yürüdü memleketime

 

Soldu, gün görmemiş menekşe soldu

Kaç hançer saplandı safiyetime

Doğduğum yerlerde vurgun mu oldu?

Arasıra kuşum uç üzerimden

Vefasızım amma belki özlerim

Bir de sen oklama ta can yerimden

Gel, bugün de taşma ırmak gözlerim

Kuşum arasıra uç üzerimden

Göç eden kuşların gözleri kara

Dayan gülüm dayan bahar gelecek

Muhabbet ne büyük kapanmaz yara

Ölecek yaralı serçe ölecek

Dönecek mi söyle kuşlar bahara?

 

Bir güzel düş gibi bir hayal gibi

Sen de git can kuşum, de var sen de git

Dost mezarı içim bulunmaz dibi

Düşersem aklına el aç niyaz et

Belki bir su yürür… İçim çöl gibi… 

 

Mustafa İslamoğlu

 

Bu haberi : 4746 kişi okudu.
Arkadaşına Gönder  Yazdır
İsminiz *
Başlık *
Yorumunuz *

 


harf daha yazabilirsiniz.
Onay Kodu:
Onay Kodu Doğrulama *
  

Ana Sayfa   |  Dua   |  Medya Köşesi   |  Videolar   |  Firmalar   |  Ziyaretçi Defteri
Herrenk.com:Pratik Bilgi, Sağlık, Yemek Tarifleri, Elişleri, El örgüsü, Eğitim, Ev yapımı ürünler, Çay Saati
© 2010 - www.herrenk.com Tüm Hakları Saklıdır. Sitenizde bağlantı linkleri verilip ve kaynak gösterilerek sitemizden alıntı yapılabilir.
WEB YAZILIM:TEKNODEVA Ankara Web Tasarım, Web Yazılım, web tasarım
Firmalar