Ana Sayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Mail 

     
   
   
YEMEKLER
Üye Girişi
En Çok Gezilenler
Kırmızı Mercimek Ezmesi Salatası
Bu leziz salatayı özel arkadaş menüsü için hazırlamıştım. Mercimek köftesine benzeyen bu salatayı denediğinizde vazgeçemeyeceğinizi düşünüyorum. Özellikle yoğurtlu sosu ile yaz..
Nişastalı Börek
Bu böreği bayram sabahı kahvaltı için misafirlerime yapmıştım. Sıcacık ikram edebilmek için sabah erkenden kalkıp yapmıştım. İkinci kez yapışımda yine misafirlerime, ama bu sefer...
Kağıt Kebabı
Bir yemek kağıda sarılıp, fırına girince bu kadar mı güzel olur? Bu kadar mı enfes kokar diyorum ve başka..
Bize Ulaşın
Ramazan Ayı’na Özel Bölüm
Kurban Nedir?
3.11.2011 - 09:32

KURBAN NEDİR?

Bütün dinlerde olduğu gibi İslam’da “kurban”, kavram ve uygulama olarak yer alsa da, İslam geleneğinde bu uygulama, Hz. İbrahim’in, Allah’a olan bağlılığını ispat etmek amacıyla oğlu İsmail’i –veya İshak’ı- kurban etme teşebbüsüne dayandırılır. Allah’a ve dinine olan sadakatin bir göstergesi olarak Hz. Peygamber’den bu yana sürdürülen bu uygulamanın, Hz. İbrahim’in bu hatırasını canlı tutmak ve onun gibi Allah’a olan sadakatimizi sergilemek şeklindeki temel özelliği yanında, sosyal yardımlaşma açısından da İslam toplumlarında önemli bir işlevi olduğu muhakkaktır.

Kurban temelde Hac ibadetinin bir parçası olmakla birlikte, Hac ibadeti dışında, yine Hacılarla birlikte aynı günlerde yani Hacıların Arafat’a çıktığı “arafe” gününü takip eden Kurban bayramı günlerinde hali vakti yerinde olan diğer Müslümanların da kurban kesmesi isteğe bağlı olarak teşvik edilmiştir. İslam uleması kurban kesebilecek kadar maddi imkâna sahip olanların kurban kesmelerinin zorunlu ve gerekli bir dini görev olup olmadığında farklı yaklaşımlar sergilemişler, bazıları –mesela Hanefiler- zorunlu ve gerekli (vacip) olduğunu savunurken, bazıları da –mesela Şafiiler, Malikiler ve Şiiler- zorunlu olmadığını, bilakis isteğe bağlı (mendup, müstehap) olduğunu ileri sürmüşlerdir. Mamafih, öte yandan Kurban bayramı günlerinde yolcu durumunda olanların Kurban kesmelerinin gerekmediği hususunda ulemanın hemfikir olması, kurban kesmenin zorunlu olmadığını ileri sürenlerin haklı olabileceğini gösteren bir ipucu olabilir; zira şayet kurban zorunlu (vacip) olsaydı, bu görevin yolculuk gibi bir gerekçeyle ortadan kalkacağı kolaylıkla ileri sürülemezdi. Mamafih ihtiyatlı davranmak isteyenlerin, elden geldiğince kurban kesmeye gayret etmelerinde de yarar vardır.

Kurban olarak kesilebilecek hayvanlar, dişi veya erkek koyun, keçi, sığır, manda, bizon, deve, geyik gibi hayvanlardır. Bu türden hayvanlar dışında kalanlar –mesela tavuk, horoz, kaz, ördek, devekuşu gibi kümes hayvanları- kurbanlık olmaya elverişli değildir. Keza kurban edilebilecek hayvanların da sakat veya bazı organlarının eksik –mesela boynuzu kırık, gözleri kör vb.- olmaları durumunda kurban edilmeleri uygun değildir. Küçükbaş hayvanlar –koyun, keçi- sadece tek kişi tarafından kurban edilebilir, büyükbaş hayvanlar –sığır, manda, bizon, geyik, deve- ise yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban olarak kesilebilir. Aile fertlerinin bağımsız gelirleri olup da her birinin maddi imkânları varsa, her birinin ayrı yarı kurban kesmesi kuşkusuz yerinde bir davranış olur.

Kurbanlık hayvanlar kesilirken, başka bir amaçla değil, sadece Allah rızası için kesildiğini vurgulamak için “Bismillahu Allahu ekber” denilerek kesilmesi, hayvana elden geldiğince acı vermeden, ona eziyet etmeden boğazlanması da uygulanması gereken kurallar arasında yer almaktadır. Kurbanlık hayvanların acı çekmemesi için şoklanması cihetine de –hayvanın vücudundaki kanın akmasına engel olmaması şartıyla- gidilebilir. Kurbanı, gerektiğinde kadınlar da kesebilirse de, genellikle erkekler tarafından kesilmesi tercih edilmekte olup, bu şekildeki uygulama yaygınlık kazanmış bir durumdadır.

Kesilen kurbanlıkların etinin üçe ayrılarak, bir bölümünün fakirlere, bir bölümünün komşulara dağıtılması, bir bölümünün de hane halkına alıkonması uygun olur. Mamafih tamamının hane halkının ihtiyaçları için alıkonması da mümkündür. Kurban sahibi sakatat ve iç organlarını da ister dağıtır, ister alıkoyar. Derisini ise İslami amaçlara uygun hayır faaliyetlerinde bulunan sivil kuruluşlara verebilir veya kendisi kullanmak amacıyla alıkoyabilir. Bilhassa ülkemizde yıl boyu İslam’a karşı tavırlar sergileyip, kurban bayramı gelince Müslümanların kurban derilerine göz diken, bu konuda devlet imkân ve desteğini arkasına alarak baskı uygulamaya kalkışan veya İslam’a aykırı amaçlar doğrultusunda faaliyet gösteren –sivil veya yarı sivil–yarı resmi- çevrelere, ya da dini istismar ederek şahsı veya çevresi için maddi çıkar peşinde koşanlara kurban derilerinin verilmesi doğru değildir.

Maalesef bu konudaki istismarlar, İslam’a gönül vermiş çevrelerde de eksik değildir. Nitekim son birkaç yıldır, dindar çevrelerde, bilhassa belli bazı cemaat ve tarikat çevrelerinde, “Hz. Peygamber için kurban keseceğiz” diyerek para toplayanlar, insanları bu konuda manevi baskıya tabi tutanlar, hatta maddi durumu elverişli olmayanları bile bu konuda sıkıştıracak kadar işi abartanlar sık sık görülmektedir ki, bunun açık bir din istismarı olduğunda kuşku yoktur. Zira Hz. Peygamber ne ashabından ne de daha sonra gelecek Müslüman nesillerden kendisi için kurban kesmelerini istemiş değildir. Bu gibi uygulamalar ibadet olmak bir yana, çağdaş bidat ve hurafeler olarak nitelendirilmek durumundadır, bu sebeple de bu tür din istismarcılarına şiddetle karşı çıkmak ve onlarla mücadele etmek gerekir.

AHİR ZAMAN İLMİHALİ/M. HAYRİ KIRBAŞOĞLU

Bu haberi : 3768 kişi okudu.
Arkadaşına Gönder  Yazdır
İsminiz *
Başlık *
Yorumunuz *

 


harf daha yazabilirsiniz.
Onay Kodu:
Onay Kodu Doğrulama *
  

Ana Sayfa   |  Dua   |  Medya Köşesi   |  Videolar   |  Firmalar   |  Ziyaretçi Defteri
Herrenk.com:Pratik Bilgi, Sağlık, Yemek Tarifleri, Elişleri, El örgüsü, Eğitim, Ev yapımı ürünler, Çay Saati
© 2010 - www.herrenk.com Tüm Hakları Saklıdır. Sitenizde bağlantı linkleri verilip ve kaynak gösterilerek sitemizden alıntı yapılabilir.
WEB YAZILIM:TEKNODEVA Ankara Web Tasarım, Web Yazılım, web tasarım
Firmalar