HELAL KAZANCIN RENGİ: KARA ELMAS
Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu
Sözün bittiği yerdir kayıplar. Acının boğaza bir düğüm gibi atıldığı. Kendini boşlukta hissettiğin. Etrafındaki seslerin manasızlaştığı, anlamsızlaştığı bir ‘o an’. Kiminin yavrusu, kiminin babası, kiminin kocası, kiminin gardaşı, kiminin yâri, kiminin dedesi, kiminin arkadaşı... Ama hepsinin ortak noktası onlar ‘madenci’. Onlar ‘insan evladı’. Onlar ‘insan’. Her insan bir can demek. Canan demek. Anaların, babaların, eşlerin, çocukların cananı demek. Bundan öte söylenebilecek sözler, koca bir ‘..........’ boşluk. Anlamsızlık. İster kaza deyin, ister kader deyin. Bu acılar artık yakışmıyor bu vatan evlatlarına. Hadi itiraf edelim. Bu kor, bu ateş. Hiçbirimizin yüreğini ‘o acıların düştüğü ocaklar’ kadar da yakmadı. Yakmayacak. O trafo ( söylenildiği gibiyse eğer ) sadece madende patlamadı. Orada can veren, her canın ocağında da patladı. Hem de daha büyük bir gürültüyle. Dürüst olalım. Bari bu sefer dürüst olalım. Acı sadece ve en samimi şekliyle düştüğü yeri yakıyor. Gencecik gelinleri, yüreği yanık anaları, boğazı düğüm düğüm babaları, gerçek acıyı ilk kez tadan evlatları.
12-13 yaşında bir erkek çocuğuna soruyorlar: -Senin kimin vardı? Diye. Çocuk cevap veriyor: -Dayımın oğlu, halamın oğlu, teyzemin oğlu… Sonra… Sonrası kelimelerin gücü kalmıyor gerisini saymaya. Bir ailenin diyemiycem, bir sülalenin erkekleri. Ancak savaşlarda olur sanırdık böylesi. Değilmiş. Maalesef anladık. Bizler bir gün, iki gün yas tutucaz. Medyanın bize hatırlattığı kadar. Sonra. Sonra ne mi olacak. Eski tas eski hamam...
Ha bir de sözde madenci kardeşlerimin, ağabeylerimin hakkını savunmak için sokaklara dökülen insan müsveddeleri var. İki çift laf da onlara. Sokakları yangın yerine çevirerek mi hak savunması yapıyorsunuz. Tek yapacak işleri timsah gözyaşları döküp, kargaşa çıkartmak olan, ellerini ovuşturup kirli hesaplar yapan baronların kuklaları, samimiyetsizliğiniz her halinizden belli. Ve bilin ki ey baronlar! Ovuşturduğunuz o elleriniz, madende çalışan emekçilerin ellerinden daha kirli. Çünkü sizin elinizde hesap var, hırs var. Entrika var. Hep daha çok kazanmak var. Kazanmak, kazanmak... Madencinin elinde emeğinin alın teri var. Aslında o is diye gördüğün helal kazancın rengi...
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
155 - Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele!
156 - O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz, derler.
157 - İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Bakara Suresi, 155-157 ayeti kerimeler
Fikriye İmamoğlu
FACEBOOK HERRENK MUTFAĞI! |