ELMA PEKMEZİ NASIL YAPILIR?
Pekmez yapımı şıranın (elma suyunun) kaynatılarak içindeki suyun büyük bölümünün buharlaştırılarak şıranın “koyu bir kıvama” dönüşmesi işlemidir. Bu yüzden birçok meyveyle pekmez yapılabilir. Elma, armut, kiren, döngel diğer adıyla muşmula, üzüm, dut, keçiboynuzu hemencecik aklıma geliveren isimler. Aslında suyu çıkarılabilen ve birazda tatlı olan birçok meyve bu işlem için kullanılabiliyor.
Gelelim benim pekmez yapma macerama. Doğrusu bu benim ilk pekmez yapma deneyimim. Öyle çok da önceden planlayarak yapmadım. Annemden elma pekmezi hakkında kısa bir malumat aldıktan sonra kızımla birlikte kolları sıvadık. Ara sıra köyden gelen, yenilerde organik olarak isimlendirilen elmalarla şimdiye kadar neden denemediğime hayıflanarak. Tabii her şey gibi bu da biraz emek ve zaman isteyen bir iş. Ancak hiç de zor değil. Yorgunluk varsa da sonuçta ortaya çıkan görüntü, tat ve koku tüm bu yorgunluğunuzu alıyor.
Elma pekmezi yapımında bana göre en el oyalayıcı kısmı, elmaları temizleme kısmıydı. Hani organik olduğu için çoğunun içi kurtluydu. Sonrası dediğim gibi zaman ve sabır işi.
Gelelim elma pekmezinin reçetesine. Dediğim gibi bunu çok rahatlıkla armuda da uygulayabilirsiniz.
Malzemeler:
Yarım çuval elma
Kaynatmak için büyükçe bir tencere
Elma suyunu süzdürmek için temiz bir çuval ve yine büyükçe bir leğen
Elma Pekmezi Yapılışı:
Elma pekmezini yapmak için iki türlü yöntem var. Bunlardan ilki meyveyi temizleyip, yıkadıktan sonra elmayı püre haline getirebileceğiniz ya da ezerek suyunu çıkarabileceğiniz bir düzenekle bu işlemin yapılması. Ki yıllar öncesinde annem köylerde ağaçlara bu şekilde tahta bir düzenek kurduklarından bahsetmişti. Oluk şeklindeki bu düzenek ağacın gövdesine açılan delikle tutturulur, tıpkı elde sıkma narenciye aletlerinde olduğu gibi üstten ikinci bir parça tahtaya bastırmak suretiyle elmalar (baskılanır) preslenir, çıkan suyu hemen önündeki kovaya akarmış. Daha sonra bu suyun biriktirilerek süzülmesi ve kaynatılmasıyla pekmez yapımına başlanırmış.
Diğer ikinci yöntem ise ki ben bu şekilde yaptım.
Elmaları temizleyip, yıkadıktan sonra büyükçe bir tencere içerisine alıyoruz.
Üzerine su ilave ediyoruz. İlave ettiğimiz su ile elmanın oranı tıpkı komposto yaptığımızdaki miktar kadar olmalı.
Bu şekilde tencereyi ocağa koyarak yarım saat kadar, elmalar yumuşayana kadar pişirdim.
Daha sonra bunu temiz bir çuvalın içerisine boşaltarak suyunun süzülmesini sağladım.
Çuvalın altına süzülen suyun birikebileceği büyüklükte bir kap yerleştirmek gerekiyor.
Bu şekilde tüm suyu biriktirdim.
Elmalardan çıkan suyu tekrar büyükçe bir tencere içerisine alarak, ocak üzerine kaynatmak için yerleştirdim. Bu işlem normalde çok daha büyük tencere veya kazanlar içerisinde yapılır. Ancak benim bu büyüklükte bir malzemem olmadığı için bu işlemi iki ayrı tencere içerisinde kaynatarak yapmak durumunda kaldım. Her ikisini aynı anda kaynatıp, eksilen tencereye diğer tencereden elma şırası ilavesinde bulundum.
Yazımın başında da dediğim gibi el oyalayan kısmı atlattıktan sonra sıra bu sabır gerektiren bekleme kısmına geldi. Elma şırasını yaklaşık altı saat kaynattıktan sonra bu kıvama ulaştım.
Zaten kaynamaya başladıktan üç-dört saat sonra elma şırasının koyulaşmaya, renginin dönmeye ve yavaş yavaş pekmez kokusuna yakın bir kokunun gelmeye başladığını hissedeceksiniz.
Bundan sonra geriye sadece elmanın içindeki suyun kaynayarak çektirilmesi ve içindeki şekerli özün ortaya çıkması kalıyor.
Ayrıca ara sıra şıranın üzerinde biriken bu köpükleri muhakkak almak gerekiyor.
Final kısmına doğru pekmez rengini ve kokusunu alan şıranın “ne zaman ki köpüğü kesilmeye başlar, o zaman pekmez olmaya başlamıştır” diyenler var. Ben kıvamını kontrol etmek için bir kaşık pekmez alıp iyice soğuttuktan sonra kıvamına ve tadına baktım. Elma pekmezinin akışkanlığı üzüm pekmezinin akışkanlığına yakın bir akışkanlık. Sonuç itibariyle bu işlem bütün bir günümü alsa da pekmezi evde yapabilmenin keyfi tüm bu yorgunluğu unutturacak türdendi. Yarım çuval elmadan çıkan pekmezle görmüş olduğunuz bu iki litrelik konserve kavanozunun büyük bir kısmı doldu.
Çocuklara her sabah bu şeker katılmadan yaptığım doğal pekmezden, birer yemek kaşığı şurup gibi şifa niyetine veriyorum.
Olur mu olmaz mı demeyin; biraz cesaretinizi toplayıp sizde küçük bir miktar da olsa pekmezinizi evde kendiniz yapın derim. Bu kadar elmayı hem de köy elmasını nereden bulurum? diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Şimdiler de semt pazarlarına yavaş yavaş gelmeye başlayacak olan küçük boydaki köy elmalarıyla, sizlerde pekâlâ elma pekmezi yapabilirsiniz.
Elma pekmezinin çocuklarınızın rahatlıkla tüketebileceği bir pekmez olduğunu düşünüyorum. Zira üzüm pekmezindeki ve keçiboynuzu pekmezindeki ağır ve keskin tat elma pekmezinde yok. Şimdiden tadanlardan seneye satın almak için sipariş verenler bile oldu. Deneyecek olan arkadaşlara şimdiden kolay gelsin. Pekmez hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum.
KOLAY GELSİN... |
